Hatay’da 1969 yılında doğan, evli ve üç çocuk babası Dayıoğulları, en sık karşılaşılan kalıtsal böbrek hastalıklarından polikistik böbrek hastalığından (PKBH) SANKO Üniversitesi Hastanesinde yapılan kadavra böbrek nakli ile kurtuldu.
Yaşadığı PKBH’nın aileden gelen rahatsızlık olduğunu belirten Dayıoğulları, “Yakın akrabalarımdan üçü aynı rahatsızlığı yaşıyor. Yıllardır birçok hastaneye gittim ama hastalığımı için bir çare bulamadım. On yıldır bu hastalıkla mücadele ediyorum ve artık vücudum belirli tepkiler göstermeye başladı” dedi.
Rahatsızlığından SANKO Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi hekimleri ve personeli sayesinde kurtulduğunu kaydeden Dayıoğulları, “İyi ki bu hastaneyi tercih etmişim. Yeniden doğmuş gibiyim. Şu anda çok daha iyi hissediyorum, her geçen gün daha da iyiye gidiyorum” sözleriyle mutluluğunu dile getirdi.
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Nefrolog Doç. Dr. Mehtap Akdoğan, PKBH’nın tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini anımsattı.
PKBH’nın, her iki böbrekte yer alan çok sayıda kistle kendini gösteren, karaciğer, pankreas gibi diğer organlarda da kistlere neden olabilecek genetik geçişli bir hastalıktır olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Akdoğan, hastalıkla ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Başlıca iki farklı gende gelişen mutasyonlar bu hastalıktan sorumludur. PKBH tedavi edilmediğinde, hastaların çoğunda erken dönemde böbrek yetmezliği gelişmesine yol açar ve ortalama 60 yaşından önce böbrek nakli ya da diyaliz tedavisine neden olur.”
Hastaya gerçekleştirilen böbrek nakliyle sağlığına kavuştuğunu ifade eden Doç. Dr. Akdoğan, “Gerek kadavra gerekse canlı organ bağışları her an yeni bir yaşam kurtarıyor” ifadelerini kullandı.
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Organ Nakil Merkezi Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Yücel Yüksel ise “Hasta geldiğinde, PKBH ile mücadele ediyordu. Bu hastalık vücutta istemeyen durumlara açmıştı. Bağışlanan kadavra böbrekle hastamız şu an yeni bir hayata sağlıklı bir şekilde adım atıyor. Zaman geçtikçe kendini daha da iyi hissedecek” diye konuştu.
Kadavra bağışının organ nakli bekleyen hastalar için yeni bir umut olduğunun altını çizen Doç. Dr. Yüksel, “Hastamızın yakın akrabalarında üç kişinin de bu hastalığa sahip olması, onların tedavisi için bir an önce çözüm bulmalarını gerektiriyor. Hastamızın durumunun iyi olması aynı hastalıkla mücadele eden herkes için de ayrı bir umut kaynağı oluyor” değerlendirmesini yaptı.
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Organ Nakil Merkezi Cerrahı Dr. Öğr. Üyesi Kenan Demirbakan da kadavra bağışıyla hastanın on yıldır yaşadığı büyük sağlık sorunundan kurtulmasında rol oynadıkları için büyük mutluluk duyduğuna dikkat çekti.
“Yapılan tetkiklerin sonucunda hastamız açısından bir sorun çıkmayınca Organ Nakil ekibi olarak, hastanemizin tüm imkanlarını kullanarak kadavradan başarılı bir nakil ameliyatı daha gerçekleştirdik” diyen Dr. Öğr. Üyesi Demirbakan, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Ülkemizde organ bağışı oranları son derece düşük olduğundan listede bekleyen çoğu hastanın genel durumu, sıra beklerken kötüleşmekte ve bu da ameliyat sonrası erken dönem komplikasyonlara neden olabilmekte, hatta bazı hastalar sıra beklerken hayatlarını kaybetmektedir. Organ nakli birçok insanın hayatını kurtardığı gibi o kişinin yakınlarını da mutlu etmektedir.”
Kaynak : PHA
Yaşadığı PKBH’nın aileden gelen rahatsızlık olduğunu belirten Dayıoğulları, “Yakın akrabalarımdan üçü aynı rahatsızlığı yaşıyor. Yıllardır birçok hastaneye gittim ama hastalığımı için bir çare bulamadım. On yıldır bu hastalıkla mücadele ediyorum ve artık vücudum belirli tepkiler göstermeye başladı” dedi.
Rahatsızlığından SANKO Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi hekimleri ve personeli sayesinde kurtulduğunu kaydeden Dayıoğulları, “İyi ki bu hastaneyi tercih etmişim. Yeniden doğmuş gibiyim. Şu anda çok daha iyi hissediyorum, her geçen gün daha da iyiye gidiyorum” sözleriyle mutluluğunu dile getirdi.
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Nefrolog Doç. Dr. Mehtap Akdoğan, PKBH’nın tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini anımsattı.
PKBH’nın, her iki böbrekte yer alan çok sayıda kistle kendini gösteren, karaciğer, pankreas gibi diğer organlarda da kistlere neden olabilecek genetik geçişli bir hastalıktır olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Akdoğan, hastalıkla ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Başlıca iki farklı gende gelişen mutasyonlar bu hastalıktan sorumludur. PKBH tedavi edilmediğinde, hastaların çoğunda erken dönemde böbrek yetmezliği gelişmesine yol açar ve ortalama 60 yaşından önce böbrek nakli ya da diyaliz tedavisine neden olur.”
Hastaya gerçekleştirilen böbrek nakliyle sağlığına kavuştuğunu ifade eden Doç. Dr. Akdoğan, “Gerek kadavra gerekse canlı organ bağışları her an yeni bir yaşam kurtarıyor” ifadelerini kullandı.
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Organ Nakil Merkezi Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Yücel Yüksel ise “Hasta geldiğinde, PKBH ile mücadele ediyordu. Bu hastalık vücutta istemeyen durumlara açmıştı. Bağışlanan kadavra böbrekle hastamız şu an yeni bir hayata sağlıklı bir şekilde adım atıyor. Zaman geçtikçe kendini daha da iyi hissedecek” diye konuştu.
Kadavra bağışının organ nakli bekleyen hastalar için yeni bir umut olduğunun altını çizen Doç. Dr. Yüksel, “Hastamızın yakın akrabalarında üç kişinin de bu hastalığa sahip olması, onların tedavisi için bir an önce çözüm bulmalarını gerektiriyor. Hastamızın durumunun iyi olması aynı hastalıkla mücadele eden herkes için de ayrı bir umut kaynağı oluyor” değerlendirmesini yaptı.
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Organ Nakil Merkezi Cerrahı Dr. Öğr. Üyesi Kenan Demirbakan da kadavra bağışıyla hastanın on yıldır yaşadığı büyük sağlık sorunundan kurtulmasında rol oynadıkları için büyük mutluluk duyduğuna dikkat çekti.
“Yapılan tetkiklerin sonucunda hastamız açısından bir sorun çıkmayınca Organ Nakil ekibi olarak, hastanemizin tüm imkanlarını kullanarak kadavradan başarılı bir nakil ameliyatı daha gerçekleştirdik” diyen Dr. Öğr. Üyesi Demirbakan, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Ülkemizde organ bağışı oranları son derece düşük olduğundan listede bekleyen çoğu hastanın genel durumu, sıra beklerken kötüleşmekte ve bu da ameliyat sonrası erken dönem komplikasyonlara neden olabilmekte, hatta bazı hastalar sıra beklerken hayatlarını kaybetmektedir. Organ nakli birçok insanın hayatını kurtardığı gibi o kişinin yakınlarını da mutlu etmektedir.”
Kaynak : PHA